1 Haziran 2016 Çarşamba

Belkıs - Köprüçay Köprüsü / Antalya

Mimari özelliklerini günümüze kadar eksiksiz taşıyan en önemli antik tiyatrolardan biri olan Aspendos, kusursuz görünümü ve yarım daire biçimindeki gövdesiyle görenlerde hayranlık uyandırıyor. Yaz aylarında sergilenen tiyatro oyunları ve müzik ziyafetiyle geçmiş günlerini yad eden antik tiyatronun hemen arkasında devasa sukemerleri yükseliyor. Sivri formlarıyla bu kemerler kilometrelerce ötelerden antik şehre su getirmek için kullanılıyordu.
Aynı zamanda Belkıs olarak da adlandırılan Aspendos antik yerleşiminin yakınında, Pamphylia’nın görkemli şehirlerinden Side’ye ulaşmak için kullanılan güzergâh üzerinde tarihi bir köprü yer alıyor. Yöre halkınca etrafında kurulan pazar nedeniyle Köprüpazar olarak da anılan Köprüçay Köprüsü, Köprüçay Milli Parkı sınırlarından geçen aynı isimli nehrin iki yakasını birleştiriyor. Romalılar tarafından İS 4. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen bu yapının altından zamanında küçük gemilerin geçtiği rivayet ediliyor. En büyüğü 17 metre genişliğinde irili ufaklı yedi kemer gözünden bugün yalnızca balıkçı teknelerinin geçmesine izin veren Köprüçay Köprüsü Türkiye’nin tarihi değerleri arasındaki yerini koruyor hâlâ.
Zamanla tahrip olan köprü, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde (1219-1236) onarım gördü. Tam orta yerinde sonradan eklenen bölümün oluşturduğu küçük dirsek Köpüçay’ı virajlı bir hale getiriyor. Narenciye bahçeleri arasındaki köprü 1999 ve 2004 yıllarında Karayolları tarafından restore edildi. 2010 yılı onarım programına alındı.

 Kaynak

Ceyhan Köprüsü - Maraş

Ceyhan Vadisi üzerinde kurulan tarihi köprüler arasında, baraj altında kalmayan ya da yıkılmadan günümüze ulaşan ilimizdeki tek köprüdür. Birçok sefer onarım geçirmiş olsa da aslını büyük oranda korumaktadır. Onikişubat ilçesi, Kılavuzlu mahallesinde yer alır. Kent merkezine 10 km uzaklıktadır.
1917 yılından bir kare
Kurulmuş olduğu vadinin dar ve derin yapısı gereği Gene Köprüsü’ne benzer şekilde asimetrik bir mimariye sahiptir. Tabandan yaklaşık 18 metre yükseklikte bulunan sivri kemerli ana açıklığın her iki tarafı da güneye doğru hafif kıvrılarak uzamaktadır. Ana açıklığın kayalıklarla birleşen batı kısmında tek, düzlüğe doğru uzanan doğu tarafında ise dört küçük açıklık bulunmaktadır. Toplam uzunluğu 158 m, yüzey genişliği ise yaklaşık 5m’dir. Köprünün ayak kaideleri ve sel yaranları düzgün kesme taştan yapılmış, diğer bölümleri kaba moloz taşlarla örülmüştür.
Üzerinde ne zaman yapıldığına ilişkin herhangi bir kitabe yer almayan köprüyle ilgili şu ana kadar tespit edilen en eski kayıt 1563 tarihli Maraş tahrir defteridir. Osmanlı dönemine tarihlenen bu tahrir defterlerinde Cisr-i Ceyhun(Ceyhan Köprüsü) adıyla anılan köprünün, Dulkadiroğulları’nın son hükümdarı Alaüddevle Bozkurt Bey(1480-1515) döneminde inşa edildiği tahmin edilmektedir.¹
İlkbaharda köprünün büyük bölümü sular altında. Kent merkezine, Kayseri yoluna, Kılavuzlu mesire alanına ve bölgedeki nehir üstünde yüzen balık restoranlarına yakınlığı nedeniyle yöre halkı ve turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen ve fotoğraflanan Ceyhan Köprüsü, günümüzde yayaların kullanımına açıktır.
Kendisinden daha yüksek Mostar Köprüsü’nde, tüm dünyanın ilgisini çeken gelenekselleşmiş atlayışların aksine Ceyhan Köprüsü’nde nedendir bilinmez yüzmek ve suya girmek yasak levhaları yer alıyor. Buna rağmen internette tıpkı Mostar Köprüsü gibi Ceyhan Köprüsü’nün tepesinden kendini serin sulara bırakan gençlerin video kayıtlarını görebilirsiniz.

Kaynak


Misis Köprüsü

Misis Köprüsü, Ceyhan Nehri üzerinde, Adana'nın Yüreğir büyükşehir ilçesine bağlı Misis Beldesinde yer alan, tarihi köprü.
4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılmıştır. 6. yüzyıl ortalarında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından onartılmıştır. Dokuz gözlü olarak inşa edilmiştir. Eski Adana Halep karayolu buradan geçmekteydi. Anadolu’nun ilk Roma Köprüsü olarak bilinmektedir. Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olan efsanevi kent Misis’in adını taşıyan köprü, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde şiddetli depremlerle tahrip olmuş ama buna rağmen ayakta kalabilmiş eserlerden biridir.
Köprü hakkında anlatılan hikâyelerden en kayda değer olan Lokman Hekim'in ölümsüzlük ilacını bulduğu ve bu ilacı yazdığı kağıdı Misis Köprüsü'nde elinden uçtuğudur.
Günümüzde insanları üzerinde taşımaya devam eden köprü, 1998 yılında yeniden restore edilmiştir. Köprü halen etkili bir şekilde kullanılmaktadır.

 Kaynak

Adana Taş Köprü

Taşköprü, Seyhan Nehri üzerinde, Adana kent merkezinde, Adana (Seyhan) ve Karşıyaka (Yüreğir) yakalarını birleştiren, köprüdür.


Adana'nın simgesi olarak kabul edilen köprü, bir Roma dönemi eseridir. Taşköprü'nün Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırıldığı ve Roma İmparatoru Justinianus zamanında ciddi şekilde onarıldığı aktarılmaktadır. Seyhan Nehri üzerinde bulunan, aslen 21 gözlü olan köprü, Seyhan Nehri'nin ıslahı sırasında 7 gözünün toprak altında kalmasıyla 14 gözlü olarak hizmet veriyor. İlk yapıldığında yarı yarıya daha dar olan köprü daha sonra genişletilmiştir. Köprünün her iki girişinde de şu anda mevcut olmayan taç kapısı olduğu bilinmektedir. Osmanlı döneminde birkaç kez onarılan Taşköprü, günümüzde de hizmet vermeye devam etmektedir. 310 metre uzunluğundaki köprünün genişliği 11.40 metredir.


Taşköprü'yü inşa ettiren Roma İmparatoru Hadrian
Taşköprü'nün 2006 yılı başında restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 2007 başlarında çalışma sona ermiştir. Ayrıca Taşköprü Dünyada hala kullanılan en eski köprüdür.


Kaynak

Varda Köprüsü Diğer Bir Adıyla Alman Köprüsü

Varda Köprüsü, Adana ili Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan) mahallesi'nde bulunan, yöre halkı tarafından "Koca Köprü" diye anılan köprü. Hacıkırı Demiryolu Köprüsü olarak ya da 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edildiği için Alman köprüsü olarak bilinmektedir. Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km'dir. Demir yolu ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km'dir.
Bu köprü Almanlar tarafından, çelik kafes taş örme tekniği ile yapılmıştır. 6. Bölge sınırları içinde bulunmaktadır. 1912 yılında hizmete açılmıştır. Köprünün yapılış amacı İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattını tamamlamaktır.

Kargir köprü türünde 3 ana açıklık 4 ana ayak üzerine kuruludur. Uzunluğu 172 m'dir. Yerden orta ayak yüksekliği 99 m'dir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Yapım yılı başlangıcı 1907, bitiş tarihi 1912'dir. Köprü ayakları bakımı için dört adet ayağın içinde bakım merdivenleri mevcuttur.
Köprü üzerindeki demir yolu 1220 m yarıçaplı bir kurpla düzenlenmiştir.
 Buradaki dever miktarı 85 km hıza göre 47 mm'dir.
 5 yıllık yapım sürecinde 21 işçi ve bir Alman 
 mühendis çeşitli nedenlerle ölmüştür.