Mimari özelliklerini günümüze kadar eksiksiz taşıyan en önemli antik
tiyatrolardan biri olan Aspendos, kusursuz görünümü ve yarım daire
biçimindeki gövdesiyle görenlerde hayranlık uyandırıyor. Yaz aylarında
sergilenen tiyatro oyunları ve müzik ziyafetiyle geçmiş günlerini yad
eden antik tiyatronun hemen arkasında devasa sukemerleri yükseliyor.
Sivri formlarıyla bu kemerler kilometrelerce ötelerden antik şehre su
getirmek için kullanılıyordu.
Aynı zamanda Belkıs olarak da adlandırılan Aspendos antik
yerleşiminin yakınında, Pamphylia’nın görkemli şehirlerinden Side’ye
ulaşmak için kullanılan güzergâh üzerinde tarihi bir köprü yer alıyor.
Yöre halkınca etrafında kurulan pazar nedeniyle Köprüpazar olarak da
anılan Köprüçay Köprüsü, Köprüçay Milli Parkı sınırlarından geçen aynı
isimli nehrin iki yakasını birleştiriyor. Romalılar tarafından İS 4.
yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen bu yapının altından
zamanında küçük gemilerin geçtiği rivayet ediliyor. En büyüğü 17 metre
genişliğinde irili ufaklı yedi kemer gözünden bugün yalnızca balıkçı
teknelerinin geçmesine izin veren Köprüçay Köprüsü Türkiye’nin tarihi
değerleri arasındaki yerini koruyor hâlâ.
Zamanla tahrip olan köprü, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat
döneminde (1219-1236) onarım gördü. Tam orta yerinde sonradan eklenen
bölümün oluşturduğu küçük dirsek Köpüçay’ı virajlı bir hale getiriyor.
Narenciye bahçeleri arasındaki köprü 1999 ve 2004 yıllarında Karayolları
tarafından restore edildi. 2010 yılı onarım programına alındı.
Kaynak
1 Haziran 2016 Çarşamba
Ceyhan Köprüsü - Maraş
1917 yılından bir kare
Kurulmuş olduğu vadinin dar ve derin yapısı gereği Gene Köprüsü’ne
benzer şekilde asimetrik bir mimariye sahiptir. Tabandan yaklaşık 18
metre yükseklikte bulunan sivri kemerli ana açıklığın her iki tarafı da
güneye doğru hafif kıvrılarak uzamaktadır. Ana açıklığın kayalıklarla
birleşen batı kısmında tek, düzlüğe doğru uzanan doğu tarafında ise dört
küçük açıklık bulunmaktadır. Toplam uzunluğu 158 m, yüzey genişliği ise
yaklaşık 5m’dir. Köprünün ayak kaideleri ve sel yaranları düzgün kesme
taştan yapılmış, diğer bölümleri kaba moloz taşlarla örülmüştür.
Üzerinde ne zaman yapıldığına ilişkin
herhangi bir kitabe yer almayan köprüyle ilgili şu ana kadar tespit
edilen en eski kayıt 1563 tarihli Maraş tahrir defteridir. Osmanlı
dönemine tarihlenen bu tahrir defterlerinde Cisr-i Ceyhun(Ceyhan
Köprüsü) adıyla anılan köprünün, Dulkadiroğulları’nın son hükümdarı
Alaüddevle Bozkurt Bey(1480-1515) döneminde inşa edildiği tahmin
edilmektedir.¹
İlkbaharda köprünün büyük bölümü sular altında. Kent merkezine, Kayseri yoluna,
Kılavuzlu mesire alanına ve bölgedeki nehir üstünde yüzen balık
restoranlarına yakınlığı nedeniyle yöre halkı ve turistler tarafından
sıklıkla ziyaret edilen ve fotoğraflanan Ceyhan Köprüsü, günümüzde
yayaların kullanımına açıktır.
Kendisinden daha yüksek Mostar
Köprüsü’nde, tüm dünyanın ilgisini çeken gelenekselleşmiş atlayışların
aksine Ceyhan Köprüsü’nde nedendir bilinmez yüzmek ve suya girmek yasak
levhaları yer alıyor. Buna rağmen internette tıpkı Mostar Köprüsü gibi
Ceyhan Köprüsü’nün tepesinden kendini serin sulara bırakan gençlerin
video kayıtlarını görebilirsiniz.
Kaynak
Misis Köprüsü
Misis Köprüsü, Ceyhan Nehri üzerinde, Adana'nın Yüreğir büyükşehir ilçesine bağlı Misis Beldesinde yer alan, tarihi köprü.
4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılmıştır. 6. yüzyıl ortalarında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından onartılmıştır. Dokuz gözlü olarak inşa edilmiştir. Eski Adana Halep karayolu buradan geçmekteydi. Anadolu’nun ilk Roma Köprüsü olarak bilinmektedir. Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olan efsanevi kent Misis’in adını taşıyan köprü, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde şiddetli depremlerle tahrip olmuş ama buna rağmen ayakta kalabilmiş eserlerden biridir.
Köprü hakkında anlatılan hikâyelerden en kayda değer olan Lokman Hekim'in ölümsüzlük ilacını bulduğu ve bu ilacı yazdığı kağıdı Misis Köprüsü'nde elinden uçtuğudur.
Günümüzde insanları üzerinde taşımaya devam eden köprü, 1998 yılında yeniden restore edilmiştir. Köprü halen etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
Kaynak
4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılmıştır. 6. yüzyıl ortalarında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından onartılmıştır. Dokuz gözlü olarak inşa edilmiştir. Eski Adana Halep karayolu buradan geçmekteydi. Anadolu’nun ilk Roma Köprüsü olarak bilinmektedir. Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olan efsanevi kent Misis’in adını taşıyan köprü, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde şiddetli depremlerle tahrip olmuş ama buna rağmen ayakta kalabilmiş eserlerden biridir.
Köprü hakkında anlatılan hikâyelerden en kayda değer olan Lokman Hekim'in ölümsüzlük ilacını bulduğu ve bu ilacı yazdığı kağıdı Misis Köprüsü'nde elinden uçtuğudur.
Günümüzde insanları üzerinde taşımaya devam eden köprü, 1998 yılında yeniden restore edilmiştir. Köprü halen etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
Kaynak
Adana Taş Köprü
Taşköprü, Seyhan Nehri üzerinde, Adana kent merkezinde, Adana (Seyhan) ve Karşıyaka (Yüreğir) yakalarını birleştiren, köprüdür.
Adana'nın simgesi olarak kabul edilen köprü, bir Roma dönemi eseridir. Taşköprü'nün Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırıldığı ve Roma İmparatoru Justinianus zamanında ciddi şekilde onarıldığı aktarılmaktadır. Seyhan Nehri üzerinde bulunan, aslen 21 gözlü olan köprü, Seyhan Nehri'nin
ıslahı sırasında 7 gözünün toprak altında kalmasıyla 14 gözlü olarak
hizmet veriyor. İlk yapıldığında yarı yarıya daha dar olan köprü daha
sonra genişletilmiştir. Köprünün her iki girişinde de şu anda mevcut
olmayan taç kapısı olduğu bilinmektedir. Osmanlı
döneminde birkaç kez onarılan Taşköprü, günümüzde de hizmet vermeye
devam etmektedir. 310 metre uzunluğundaki köprünün genişliği 11.40
metredir.
Taşköprü'nün 2006 yılı başında restorasyon çalışmalarına başlanmış ve
2007 başlarında çalışma sona ermiştir. Ayrıca Taşköprü Dünyada hala
kullanılan en eski köprüdür.
Kaynak
Kaynak
Varda Köprüsü Diğer Bir Adıyla Alman Köprüsü
Varda Köprüsü, Adana ili Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan)
mahallesi'nde bulunan, yöre halkı tarafından "Koca Köprü" diye anılan
köprü. Hacıkırı Demiryolu Köprüsü olarak ya da 1912 yılında Almanlar
tarafından inşa edildiği için Alman köprüsü olarak bilinmektedir.
Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km'dir. Demir yolu
ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km'dir.
Bu köprü Almanlar tarafından, çelik kafes taş örme tekniği ile yapılmıştır. 6. Bölge sınırları içinde bulunmaktadır. 1912 yılında hizmete açılmıştır. Köprünün yapılış amacı İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattını tamamlamaktır.
Kargir köprü türünde 3 ana açıklık 4 ana ayak üzerine kuruludur. Uzunluğu 172 m'dir. Yerden orta ayak yüksekliği 99 m'dir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Yapım yılı başlangıcı 1907, bitiş tarihi 1912'dir. Köprü ayakları bakımı için dört adet ayağın içinde bakım merdivenleri mevcuttur.
Köprü üzerindeki demir yolu 1220 m yarıçaplı bir kurpla düzenlenmiştir.
Buradaki dever miktarı 85 km hıza göre 47 mm'dir.
5 yıllık yapım sürecinde 21 işçi ve bir Alman
mühendis çeşitli nedenlerle ölmüştür.
Bu köprü Almanlar tarafından, çelik kafes taş örme tekniği ile yapılmıştır. 6. Bölge sınırları içinde bulunmaktadır. 1912 yılında hizmete açılmıştır. Köprünün yapılış amacı İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattını tamamlamaktır.
Kargir köprü türünde 3 ana açıklık 4 ana ayak üzerine kuruludur. Uzunluğu 172 m'dir. Yerden orta ayak yüksekliği 99 m'dir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Yapım yılı başlangıcı 1907, bitiş tarihi 1912'dir. Köprü ayakları bakımı için dört adet ayağın içinde bakım merdivenleri mevcuttur.
Köprü üzerindeki demir yolu 1220 m yarıçaplı bir kurpla düzenlenmiştir.
Buradaki dever miktarı 85 km hıza göre 47 mm'dir.
5 yıllık yapım sürecinde 21 işçi ve bir Alman
mühendis çeşitli nedenlerle ölmüştür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)